Beden, beyin ve ruh bir bütündür. Bedendeki olumsuzluklar beyni etkiler, bu ruha yansır, ruhun ızdırabı da beyin kanalıyla bedene yansır. Kanserin ortaya çıkışında psikolojik durumun rolü vardır. Ama daha da önemlisi ruh halinin hastalığın seyrini etkiliyor oluşu. Önemli zorlanmalar, duygusal çatışmalar, kronik stresler, travmalar, kayıp, çaresizlik, yas durumları, kişideki mevcut kanser sürecini hızlandırır. Zihinde çözülemeyen problemler ruhun eziyeti olmaya doğru yol alır ve bu da hormonlar aracılığıyla bağışıklık sistemini zafiyete uğratmaya başlar. Kanser hastalarına en uygun tıbbi hizmet, fiziksel tedavi ve bakımla birlikte psikiyatrik tedavi ve psikososyal bakım hizmetinin eş zamanlı ve eş güdümlü ekip olarak sunulmasıyla mümkündür. Kanser hastalığında psikolojik yaklaşım ve psikolojik tedaviyle birlikte, hastalardaki psikolojik kaygı ve acıyı azaltmak, uyumu sağlamak, yaşam kalitesini arttırmak, duyguların ifadesine yardımcı olmak, mücadele ve yaşama gücünü arttırmak, hastalığın yarattığı çok yönlü krizle sağlıklı baş etmeye yardımcı olmak, var olan yanlış algıları düzeltmek, ‘ya hep ya hiç’ tarzı davranış ve düşünceleri düzeltmek, sosyal destek ve iletişimi güçlendirmek amaçlanır.”
Kanser hastasına yaşam tavsiyeleri
- İyi insan olmaya çalışmasınlar, doğal olsunlar.
- Duygularını, öfkelerini içe atmasınlar, gerektiğinde haykırsınlar.
- Kendilerine kötü muamele yapılmasına izin vermesinler.
- O kırılır mı bu kırılır mı diye düşünmesinler.
- İnançlarını korusunlar. İyi hissetmeyi hedeflesinler.
- O zamana kadar yapmaya fırsat bulamadığı şeyleri yapsınlar. Yapmak zorunda olduğu şeyleri bırakıp, zorunda olmadığı ama yapmak istediği şeylere yönelsinler.
- Dünyayla ilgilerini arttırsınlar. Kemoterapide bile TV izlesinler.
- Kendi yaşam alanlarında da her şeyi kontrol etmek için uğraşmasınlar, hayatı rahat ve akışına bıraksınlar.



